Kimyasal Madde Uyarı İşaretleri
19-12-2017
22:21
Günümüzde küresel düzeyde yapılan ticarette yaşanan en büyük sorunlardan biri, kimyasalın ulaşacağı bölgeye giderken geçiş yapılan ülkelerde kimyasalın değerlendirme koşullarının farklı olması sebebiyle, bu akışın sekteye uğramasıdır.
Örneğin, aynı kimyasal madde, farklı ülkelerde farklı sınıflandırma koşulları ile değerlendirildiğinden dolayı, farklı zararlılıklara ve farklı etiketleme ile sonuçlanmaktadır. Öte yandan, aynı kimyasal madde bir ülkede aşındırıcı, diğerinde tahriş edici olarak sınıflandırılmış ve etiketlenmiş iken, bir başka ülkede zararsız olduğu durumla bile karşılaşılabilmektedir. Kimyasal madde uyarı işaretlerindeki bu karmaşa karışım halindeki kimyasal için daha da anlaşılmaz bir zararlılık iletişimine neden olabiliyor.
Çözüm amacıyla ilk adımı ise, 1992 yılında Birleşmiş Milletlerin Rio Zirvesi’nde atıldı. Özellikle görüşmelerin 21. Maddesi oldukça önemli…! Kimyasallara ait Güvenlik bilgi formlarını(GBF) ve kolayca anlaşılabilir kimyasal madde uyarı işaret ve sembolleri de içermek üzere, zararlılık sınıflandırılmasında ve uygun etiketlemede uluslararası birlikteliği sağlayacak sistemin, yapılabilirse 2000 yılına kadar hazırlanması öngörmekteydi. 2002 yılında Johannesburg’da "Kimyasalların sınıflandırılması ve etiketlenmesi için oluşturulan yeni "Global Harmonize Sistemi-GHS” regulasyon/mevzuatının mümkün olan en kısa sürede ve 2008 yılında tüm dünyada tam olarak uygulanması için ülkelerin için teşvik edilmesi” kararlaştırıldı.
Bu çalışmalarla, kimyasalların "Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması –SEA” basamaklarının, küresel ölçekte standart uygulamalar ile kimyasalın yapısına ve niteliğine uygun olarak yapılmasını hedefleniyor.
Ayrıca yeni sınıflandırma kuralları eski sisteme göre ciddi farklılıklar taşımaktadır. Bunlardan öne çıkanlar;
Eski sistemde olmayan yeni zararlılık tanımları gelmiştir. Örneğin,” H290- Metalleri aşındırabilir.” Sınıflandırmasının eski sistemde karşılığı yoktur.Maddelerin zararlı/harmful sınıflandırılmasını sağlayan kriterleri değişmiştir.Karışımların zararlılık hesaplamasında genel konsantrasyon limitlerinde değişiklikler olmuştur. Örneğin, eski sitemde "R41-Ciddi göz hasarı riski” sınıflandırmasına sahip bir madde, karışım içinde %10 kullanıldığında karışım R41 tehlikeliliğine sahip olmaktaydı. R41’in eşdeğer sınıflandırması yeni sistemde "H318- Ciddi göz hasarına yol açar”dır. H318 olan bir madde %3 oranında karışım içinde kullanıldığında, karışım H318 zararlılığına sahip olmaktadır.Karışımın toksisitesi hesaplanırken, eski sistemde kullanım oranlarını bilmek yeterliydi. Yeni sistemde maddelerin toksik dozları bilinmeli, bilinemiyorsa tahmini nokta değerler (ATE) alınarak karışım toksisitesi hesaplanmalıdır. Hesaplanan toksik doz değerine göre karışım sınıflandırmasına karar verilmelidir.Etiketleme unsurları değişmiştir. Eski sistemde etiket unsurları R ve S kodları, turuncu zemin siyah işaret içeren tehlike sembolü, sembol açıklamasıdır. Yeni sistemde ise zararlılık işareti, uyarı kelimesi, H ve P kodlarıdır.
AB ülkelerinde CLP sistemine tam geçiş 1 Haziran 2015 itibariyle yapılmıştır.
Buna göre artık sınıflandırma sadece CLP kurallarına uygun yapılırken, etiketleme ve Güvenlik Bilgi Formlarında R-S cümleleri ve sembol kullanımı yürürlükten kalkmış, H-P cümleleri ve zararlılık işareti (piktogram) kullanımı zorunlu hale gelmiştir.
Türkiye’de kademeli geçişin içinde bulunarak, 1 Haziran 2015’de maddeler için SEA(CLP) kurallarına geçiş zorunluluğu başlarken, karışımlar için tam geçiş için son tarih 1 Haziran 2016 olarak belirlenmiştir.
Eğer ürün etiketlerinizde Kimyasal Madde Uyarı İşaretleri kullanmanız gerekiyorsa, aşağıdaki piktogramların üzerine tıklayıp "Resmi Farklı Kaydet” seçeneğiyle bilgisayarınıza kaydedip, barkod yazıcılarınızın tasarım programlarında kullanabilirsiniz.